ANKARA (İGFA) – CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Söz konusu hatta, şartnameyi sağlamayan bazalt taşı kullanıldığı iddiası ve teknik şartnamenin değiştirildiği iddiası doğru mu? Söz konusu değişiklik hattın güvenliği için tehlike oluşturuyor mu?” diye soran Milletvekili Karasu, eksikliklere karşın seçim öncesinde açılan ve yol kontrolü yapan kılavuzun hattan çıktığı Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattı bir kez daha emniyet sorunları nedeniyle TBMM gündemine taşındı.
“2008 yılında temeli atılan ve 6 yılda biteceği açıklanan ancak 15 yılda eksikleriyle açılan Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren hattında faciadan dönüldü” denilen önergede, “Defalarca açılacağı ilan edilen ancak seçim öncesi aceleyle açılan tren hattında yoğun yağışların etkisiyle rayların ve traverslerin altındaki dolgu boşaldı ve klavuz lokomotif raylardan çıktı. Lokomotif tren sefere çıkmadan saatler önce gideceği hatta bir sorun var mı diye kontrol etme amacı taşıyan kılavuz, olası bir faciayı kısa bir süre önce haber vermiş oldu” dedi.
Bakanlığı ve yetkilileri daha önce, Meclis gündemine getirdiği soru ve araştırma önergeleri ile yaptığı konuşmalarla önceden uyardığını belirten CHP Sivas Milletvekili ve Meclis Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Ulaş Karasu, vatandaşın can ve mal güvenliğini ilgilendiren bu gibi risk ve tehlikelerin tartışma konusu dahi yapılamayacağını söyledi.
Hat üzerindeki iddiaları mutlak surette dikkate alınması gerektiğini ve eksikliklerin giderilmesi gerektiğini vurgulayan Karasu, “Bu hatla ilgili vatandaşların ve bizlerin kafasındaki soru işaretlerinin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Bu hattın güvenli, rahat bir ulaşım aracı olması gerekiyor” dedi.
Karasu, 64 milyar TL’ye mal olduğu iddia edilen bu hattın yoğun yağışlarda ve kış koşullarının ağır geçtiği, kar yağışının yoğun olduğu bölgede bu yağışlardan bu derecede etkilenmesinin, zeminde çökmeler olması doğal olup olmadığını sorgulayan Karasu, “Eğer bir vatandaşımızın dahi burnunun kanadığı takdirde bunun hesabını kim verecektir?Bizim vergilerimizler yapılan bu hatta bizim şunu sormamız haktır. Harcanan parayı, şeffaflığı, güvenliği, rahatlığı tabii ki sorgulayacağız” diyerek, iddiaları bir kez daha TBMM gündemine taşıdı.
