Fed’in Politikasında Büyüme Endişeleri Enflasyon Endişelerini Geride Bırakabilir
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (Fed) politikasında uzmanlar, gelecek aylarda büyüme endişelerinin enflasyon endişelerinin önüne geçebileceğini öngörüyor.
Dünya genelinde enflasyon-resesyon ikilemi devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı ticari politikaları, ekonomik görünümü Fed’in politikalarını zorlaştırmaya devam ediyor.
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley, Fed için faiz indirimleri konusunda yakın gelecekte bir baskı olmadığını belirterek, büyümedeki aşağı yönlü risklerin yılın ikinci yarısı için yarı faiz indirimlerine işaret etti.
Knightley’a göre, Trump’ın harcama kesintileri ve ticaretteki korumacı politikaları büyüme beklentilerine zarar veriyor ve muhtemelen yılın ikinci yarısında Fed’i faiz indirimi yapmaya zorlayabilir.
Ekonomiye ilişkin iyimserlik artarken, Trump’ın politikalarının ön planda olmasıyla potansiyel olarak enflasyonu artırabilecek tarifeler ve göç kontrolleri piyasalarda Fed’in faiz oranlarını düşürme alanını daraltabilir.
Trump’ın önceliklerinin hükümet harcamaları ve ticaret korumacılığı olduğu ortaya çıktı ve bu durum, hem hükümet çalışanları hem de özel sektör yüklenicileri için işten çıkarmalar endişesini artırdı.
Knightley, bu durumun tüketicilerin harcama gücünü azaltabileceği ve şirketlerin kar marjlarını daraltabileceği endişesini taşıdıklarını ifade etti.
Ekonominin geleceğine ilişkin karamsar bir bakış açısının oluştuğunu belirten Knightley, resesyon söylentilerinin arttığını ancak temel senaryonun farklı olduğunu vurguladı.
Fed’in faiz indirimlerine ilişkin beklentiler, enflasyonun hala yüksek olması ve büyümeye yönelik risklerin güçlenmesi nedeniyle yılın geri kalanında aciliyet olmadığını gösteriyor. Ancak, Fed’in ekonomiye destek sağlama baskısının artabileceği dile getiriliyor.
Aralık ayındaki tahminlere göre, bu yıl iki ve gelecek yıl mart ayında üçüncü faiz indirimini yapabilecekleri belirtiliyor.
Commerzbank ABD Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, Fed’in mart ayı toplantısında faizleri sabit bırakacağını öngörürken, ekonomik büyümeye dair artan endişelerle enflasyonun hedefin üzerinde seyrettiğini belirtti.
Weidensteiner’a göre, Trump yönetiminin ekonomik politikaları belirsizliği artırırken, şirketlerin ve tüketicilerin yatırım yapma isteklerini etkileyebileceği ve büyümeyi olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor.
Fed Başkanı Powell’ın toplantı sonrası açıklamaları ve güncellenmiş projeksiyonları, piyasaların yakından takip edeceği unsurlar arasında bulunuyor.
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, Fed’in faiz indirimi için sabırla beklediğini ve iş gücü piyasasındaki zayıflığın ikinci bir faiz indirimi için önemli olabileceğini vurguladı.
Marey, enflasyon beklentilerinin sabit kalmadığını ve gelecek dönemde tarifelerin enflasyonu etkileyebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Fed’in politikaları, ekonomik gelişmeler ve enflasyon üzerine etkileriyle yakından takip edilmeye devam ediyor.

More Stories
Akbank’tan sorumlu yapay zeka manifestosu
Bakan Memişoğlu 14 Mart Tıp Bayramı mesajı paylaştı! ‘Bir meslekten öte, adanmışlık hikayesi’
18 yaşındaki Yakup’u vuranlar yakalandı: Kaçma anları kamerada