Sadece 7 hektar büyüklüğündeki ada, 18. yüzyılın sonlarında veba salgını sırasında karantina alanı olarak kullanılmaya başlandı. Diğer karantina merkezleri dolunca, hastalığa yakalanan kişiler buraya gönderildi. Vebadan ölenler toplu çukurlara gömüldü ya da yakıldı. 1922’ye kadar karantina istasyonu olarak kullanılan tesis, bu tarihten sonra akıl hastanesine dönüştürüldü ve 1968 yılında kapatıldı.
160 KİŞİNİN CESEDİ BULUNUYOR
Yıllar içinde adada yaklaşık 160 bin kişinin öldüğü, cesetlerinin gömüldüğü veya yakıldığı tahmin ediliyor. Aradan geçen yarım asırda adadaki yapılar harap hale geldi. Yerel yetkililer, binaların çökme riski nedeniyle burayı turistler için “tehlikeli bölge” ilan etti.
GİZLİ BİR ŞEKİLDE ADAYA GİRDİ
Tüm yasağa rağmen İngiliz kaşifler Matt Nadin ve Andy Thompson, 2020 yılında YouTube kanalları “Finders Beepers History Seekers” aracılığıyla adaya ulaşmayı başardı. Nadin, adada yaşadıklarını, “Karanlık bir tarihin izleri her yerde hissediliyordu. Cesetler yakılmış, ada hiçbir zaman temizlenmemiş. Akıl hastanesi döneminde de insanların gözlerden uzak korkunç deneylere maruz bırakıldığı biliniyor” sözleriyle anlattı.
YILLARDIR KİMSE UĞRAMIYOR
Nadin, ziyaret sırasında çan sesleri duyduklarını ve bu anın kendisini ürküttüğünü belirterek, “Binaların kemerlerinden ve kiremitlerinden başlangıçta güzel yapılar olduğu anlaşılıyordu, ancak her yer doğanın etkisiyle çürümüş durumdaydı. Yıllardır buraya neredeyse kimsenin ayak basmadığı belliydi” dedi.