Bu hamle İsrail kamuoyunda ‘Yasal deprem’ şeklinde yorumlandı.
Jeremy Sharon ‘Yasal deprem: UCM’nin Netanyahu’ya yönelik suçlamaları mahkeme tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olay olacak’ başlıklı yazısında Khan’ın hamlesi için ‘Bu İsrail tarihindeki en şok edici hukuki bomba olabilir’ değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka İsrail gazetesi Haaretz ‘Netanyahu sayesinde UCM’nin İsrail ile Hamas arasındaki denkliği küreselleşecek’ başlıklı analizinde bu sonucun tek sorumlusunun Netanyahu olduğunun altı çizildi.
Peki bundan sonra Netanyahu’yu neler bekliyor?
Merkezi Lahey’de bulunan UCM son dönemde İsrail’in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği eylemleri ve Hamas’ın eylemlerini soruşturuyor… (Fotoğraf: AFP)
NETANYAHU İÇİN TUTUKLAMA EMRİ ÇIKARILABİLİR Mİ?
Khan, İsrailli yetkililer ile Hamas liderleri hakkındaki tutuklama talebi için UCM’nin Ön Yargılama Dairesi’ne resmen başvuruda bulundu.
Üç yargıçtan oluşan Ön Yargılama Dairesi, savcılık tarafından sunulan kanıtları inceleyecek ve bu isimlerin tutuklanıp tutuklanmayacağına karar verecek.
Hollanda’daki Utrecht Üniversitesi’nde uluslararası hukuk kurumları uzmanı olan Iva Vukušić hakimlerin atması muhtemel adımlar için şu değerlendirmede bulundu;
‘Savcılık aptal değil; herkesin merceğindeki bu kadar önemli bir davayı bu aşamada berbat etmezler. Bu yüzden yargıçların tutuklama kararları üzerinde hemfikir olacağına inanıyorum. Ancak önümüzdeki günlerde bu üç hakimin üzerine çok büyük bir küresel siyasi baskının binmesi muhtemel.’
Uluslararası Ceza Mahkemesi 1998’de İtalya’nın başkenti Roma’da imzalanan Roma Statüsü ile kuruldu. İsrail ise sözleşmeyi imzalamış ancak parlamentonun onayına sunmamıştı. Bu yüzden Tel Aviv Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf ülkelerden birisi değil. Ancak UCM, taraf olmayan ülkelerin yetkililerini de yargılayabiliyor.
NETANYAHU HAKİM KARŞISINA ÇIKARILABİLİR Mİ?
Netanyahu ve Gallant Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmayacak. Ön duruşma heyetinin, UCM Savcısı Karim Khan’ın savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle Pazartesi günü sunduğu tutuklama emri talebini kabul ettiğini varsaysak bile İsrail, mahkemeye yargı yetkisi sağlayan Roma Tüzüğü’nü imzalayan taraflardan biri değil.
Başka bir deyişle bu isimler imzacı olan bir ülkeye seyahat etmedikleri sürece tutuklanma ihtimali ile karşı karşıya kalmayacaklar.
UCM’nin kendi polis teşkilatı veya yaptırım mekanizması yok, ancak tutuklama emirleri zanlıların seyahat seçeneklerini ciddi şekilde sınırlayacak.
UCM Ukrayna’nın işgali nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında da tutuklama kararı çıkarmıştı.
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’Nİ KAÇ ÜLKE TANIYOR?
Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan mahkeme, soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla itham edilen kişileri soruşturup, yargılıyor.
1998’de Roma Tüzüğü ile kurulan mahkeme, çalışmalarına 2002’de başladı. UCM’ye 123 ülke taraf. Türkiye ise bu ülkelerden birisi değil.
UCM İLE UAD ARASINDA NE FARK VAR?
UCM, bireyleri savaş suçlarını kovuşturuyor ve yargılıyor. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ise ulusların hukuki sorumluluğunu dikkate alır. Örneğin Güney Afrika, soykırım sözleşmesi kapsamında İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açmıştı.
TUTUKLAMA EMİRLERİNİN SİYASİ ÖNEMİ NEDİR?
Tutuklama kararı UCM’nin batının ve özellikle ABD’nin yakın bir müttefikini hesap vermeye çağırmaya çalıştığı ilk sefer olacak tarihe geçecek.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (sağda) ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, Yargı Yasasında değişiklik yapılmasına ilişkin oylama oturumu öncesinde konuşuyor… (Fotoğraf: AP)
Khan’ın başvurusu, İsrail’i korumak için yoğun lobi yapan Washington’a doğrudan meydan okuma olarak da yorumlanıyor.
TUTUKLAMA KARARINA NE GİBİ TEPKİLER GELEBİLİR?
Kuşkusuz bu karar İsrail ve onu destekleyen ülkeler öfkeyle karşılık verecektir. Daha önce bu yönde uyarılarda bulunan ABD’deki Cumhuriyetçi Parti, UCM üyelerine yönelik yaptırımlar uygulamaya çalışması hayli muhtemel.
Bu tür yaptırımlar Trump yönetimi tarafından uygulanmıştı ve bu ayın başında on iki Cumhuriyetçi senatör, Khan’a ofisini uyararak bir mektup kaleme almış ve şu uyarıda bulunmuştu; İsrail’i hedef alırsanız, biz de sizi hedef alırız.